Bir Sayfa Seçin

Kendini Tanıma

Kendini Tanıma & Başkasını Anlama & İlişkileri Geliştirme

Depresif Kişilik

Prof. Dr. Erol Özmen

Depresif kişilik yapısının temel özelliği kendisini önemsiz ve değersiz biri olarak görme, kendi istek ve gereksinimlerinden vazgeçerek başkalarının istek ve gereksinimlerini karşılama çabası içinde olma halidir.

Depresif kişilik yapısındaki kişiler kendilerini değersiz, önemsiz, başarısız ve yetersiz biri olarak gören; özgüveni yetersiz, benlik saygıları düşük, aşırı uyumlu, alıngan ve kırılgan kişilerdir. Dışarıdan gelen değerlendirmelere son derece duyarlıdırlar. Gerçek olmasa bile olumsuz olarak algıladıkları herhangi bir değerlendirme karşısında bile özsaygıları, özdeğerlilik duyguları düşer.

Depresif kişilikli insanlar, kendilerini ihmal eden elsever insanlardır. Sürekli olarak çevrelerindeki insanları memnun etme ve onları üzmeme çabası içindedirler. Bütün yaşamlarını başkalarını memnun etme çabasıyla, onlar için saçlarını süpürge ederek geçirirler. Kendi istek ve gereksinimlerini çoğu zaman yok sayar, gündeme bile getirmezler. Fakat bir yandan da isteklerinin, gereksinimlerinin, dertlerinin o söylemeden anlaşılmasını ve o istemeden yerine getirilmesini beklerler.

tavern 398712 640 - Depresif Kişilik

Bu da ilişkilerinde sık sık hayal kırıklıkları yaşamasına yol açar. Biriken hayal kırıklıkları da ortaya çıkan kırgınlığın beklenenin çok ötesinde olmasına neden olur.

Depresif kişilik yapısına sahip kişilerin kızdıkları ya da öfkelendikleri pek görülmez. Yanlış ya da olumsuz olarak gördükleri her şeyi büyük bir sabırla karşılar ve alttan alırlar. Görünüşteki bu durum aldatıcıdır, öfkelerini ve diğer olumsuz duygularını çoğu zaman saklarlar. İç dünyalarında öfkelerini belli ederlerse ya da ifade ederlerse karşıdaki kişinin kendisiyle olan tüm ilişkisini keseceğini düşünürler.

Depresif kişiler sürekli olarak başkalarının ilgi ve sevgisini kaybedecekleri korkusu içindedirler ve bu korkuları diğer insanlarla ilişkilerinde büyük oranda belirleyici rol oynar. Aşırı özverili çabalarının altında yatan temel etmenlerden birisi de budur. Karşıdakinin ilgi ve sevgisini ancak bu yolla elde edeceklerini ya da yerine getirmezlerse kaybedeceklerini düşünürler.

Bu kişiler bir yandan başkalarının ilgi, yakınlık ve sevgisini elde etmek için büyük bir çaba içindeyken bir yandan da kendilerine yönelik ilgi ve sevgiyi alma, kabullenme ve sindirme konusunda sorunlar yaşarlar. Bir yandan sevilmek isteyen (hatta sevgi açlığı çeken) kişiler olmalarına karşın sevildiklerinde bunu doya doya hissedemezler. Sevgi ve ilgiyi hak edip etmedikleri, sevgi ve ilgiye layık olup olmadıkları sürekli olarak kafalarını kurcalar. Bu duyguyu aşmak için daha fazla özverili davranırlar. Benzer biçimde bir başarı elde ettiklerinde de bunun sevincini yaşayamaz, anlamsızlık ve boşluk duyguları yaşarlar. Yaptıkları her işi başkaları için ve başkalarını memnun etmek için yapmaları anlamsızlık ve boşluk duygularını arttırır.

Depresifler kendilerini aşırı kınama ve suçlama eğilimi taşıyan, aşırı vicdanlı kişilerdir. Yaşananlarda hemen kendini suçlayacak bir şeyler bulur ve kendilerini şiddetli bir biçimde eleştirirler.

Depresif kişilik yapısına sahip kişiler dertlerini bire bin katıp (adeta ballandırarak) anlatan, yakınmacı insanlardır. Dışarıdan dinleyen kişi için dertlerini ayrıntılı bir biçimde anlatırken sanki bu halinden memnun olduğu izlenimi veren bu kişiler dertlerini başkalarının ilgi, yakınlık ve sevgisini elde etmenin bir yolu olarak kullanırlar.

Prof. Dr. Erol Özmen

Muayenehane:
Talatpaşa Bulvarı, No: 50, Dora Apt, Kat: 3, Daire: 3, Alsancak, İzmir
Yüz yüze ya da  online görüşme randevusu için telefon : 0 542 236 13 54

İlginizi Çekebilecek Yazılar ve Bağlantılar